Ana içeriğe atla

Dengeni Koru

Siz de paydaşlarımızdan olmak ister misiniz?

Dengeni Koru Platformu bünyesinde "Dengesini Koruyan" firma olarak yer almak için paydaş formunu doldurabilirsiniz.

Dengeni Koru Projesi İstanbul Kültür Üniversitesi öğrencilerinin Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni referans alarak başlattığı toplumsal farkındalık platformudur.

ÇIKIŞ NOKTAMIZ


İstanbul Kültür Üniversitesinin “Dengeni Koru” toplumsal farkındalık girişimi öğrencileriyle birlikte “Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden ilham alarak yola çıktı. Önyargıların, mesleki tercihleri, tercihlerin iş ve kariyer yaşamındaki dengeleri etkilediği gerçeğinden yola çıkan  “Dengeni Koru” platformunun odağında gençlerle birlikte Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Eşitsizliğin Azaltılması sağlanarak İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme hedefine ulusal / küresel düzeyde ulaşabilmek amaçlanıyor. 

MİSYONUMUZ

“Dengeni Koru” iş dünyasını toplumsal cinsiyet ve mesleki önyargılar başta olmak üzere şiddet, ayrımcılık, kaynakların etkin korunması, insana yakışır iş ve emeğe saygı gibi temel sorunlar üzerine düşünmeye ve eylem almaya davet eden bir toplumsal farkındalık platformudur.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Kapsamında Odak Konular

#dengenikoru'nun odağı...
  • Sağlıklı ve Kaliteli Yaşam / Madde 3
  • Toplumsal Cinsiyet Eşitliği / Madde 5
  • Erişilebilir ve Temiz Enerji / Madde 7
  • İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme / Madde 8
  • Eşitsizliklerin Azaltılması / Madde 10
  • Sorumlu Üretim ve Tüketim / Madde 12
  • İklim Eylemi / Madde 13
  • Barış Adalet ve Güçlü Kurumlar / Madde 16
  • Amaçlar İçin Ortaklıklar / Madde 17

İstatistikler Ne Söylüyor?

#dengenikoru'nun odağı...
Türkiye, Kadınların İşgücüne Katılımında OECD Sonuncusu

Türkiye’nin ve diğer ülkelerin iş gücündeki cinsiyet eşitsizliği incelendiğinde OECD tarafından yıllık açıklanan verilere göre 2019 yılında Türkiye’de kadınların işgücüne katılma oranı %34,4 olarak gerçekleşti. Kadınların işgücüne katılma oranında OECD ülkeleri arasında en son sırada yer alan Türkiye’nin ardından gelen ülkeler ise; %41,3 ile İtalya, %44,7 ile Yunanistan ve %44,7 ile de Meksika. Bununla birlikte OECD ortalamasının %54,6 olarak gerçekleştiği listede İzlanda, %77,3 ile listede ilk sırada yer aldı.

Yevmiyeli Çalışan Erkekler Kadınlara Göre %85,8 Daha Fazla Gelire Sahip

 

Yevmiyeli çalışanların yıllık ortalama esas iş geliri incelendiğinde erkeklerin 16 bin 784 TL gelir elde ettiği görülürken kadınların elde ettiği gelir 9 bin 33 TL olarak hesaplanıyor. Bu durumda yevmiye ile çalışan erkekler kadınlara göre %85,8 daha fazla gelir elde etmiş oldu. En büyük gelir eşitsizliğinin yevmiyeli kadın ve erkekler arasında yaşandığı görülüyor. Geçmiş yıllar incelendiğinde 2009 yılında çalışan erkeklerin yıllık ortalama esas iş geliri 12 bin 614 TL iken aynı yılda kadınların yıllık ortalama esas iş geliri 9 bin 446 TL idi. 2019 yılı ile karşılaştırıldığında son 10 yılda çalışan erkeklerde gelir %93,8 artarken çalışan kadınlarda ise bu gelir sadece %66,9 arttı.

Yükseköğretimde Dengemizi Koruyor muyuz?

#dengenikoru'nun odağı...
Türkiye'de Lisans ve Lisansüstü Seviyede Denge Bozuluyor.

 

Ülkemizdeki tüm üniversiteler öğrenim gören öğrencilerin eğitim seviyesi bazında sayıları incelendiğinde son 3 yılın toplamında lisans, yüksek lisans ve doktora kademelerinde erkek öğrencilerin çoğunluğu dikkat çekiyor. Mesleki eğitimin odakta olduğu ön lisans programlarında ise kadın öğrencilerin üstünlüğünü görüyoruz. Akademik düzeyde eğitime odaklı olan fakülte, yüksekokul ve enstitülerdeki bu dengesizlik ise iş dünyasına kadının katılımındaki dengesizliğe sebep olan ana sorunlardan birisidir.

İstatistiği bölümler özelinde ortaya koyduğumuzda ise daha ayrıntılı bir tablo ile karşılaşıyoruz. Hiç kadın öğrenci olmayan bölümlerin var olduğu gibi hiç erkek öğrencinin de olmadığı bölümlerin varlığı dikkat çekiyor. Herkesin bildiği üzere aday öğrencilerin ve çevrelerinin meslekleri / bölümleri "Kadın Bölümü" ya da "Erkek Bölümü" olarak algılamaları bu durumun ana sebebidir. Hemşirelik bölümü, Çocuk Gelişimi Bölümü, Beslenme ve Diyetetik Bölümü gibi bölümler erkek öğrencilerin oldukça az tercih ettiği bölümler olmasının yanında, teknoloji ve teknik mühendislik bölümlerini de Kadınları tercih etme durumlarının az olduğunu söyleyebiliriz.

Üniversitelerin üst düzey yönetimde ciddi bir cinsiyet eşitsizliği var. Rektörlerin sadece yüzde 9,1’i, rektör yardımcılarının yüzde 10,3’ü, dekanların ise yüzde 21,3’ü kadın. Rapora göre, toplumsal cinsiyet eşitliği, en fazla araştırma görevlisi kadrolarında sağlanmış durumda. Akademik unvan yükseldikçe kadın erkek eşitliğinden uzaklaşıldığı göze çarpıyor.

Profesör kadrolarının yüzde 68,8’i erkek, yüzde 31,2’si kadın. Profesör kadrolarındaki eşitsizlik, üniversitelerdeki üst düzey yönetimdeki eşitsizliğe de zemin hazırlayan bir faktör oluyor.

Doçent kadrolarının yüzde 61,2’si erkek, yüzde 38,8’i ise kadın, doktor öğretim üyesi kadrolarının yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı ise kadın. Vakıf üniversitelerinde, devlet üniversitelerine göre bu seviyede çok daha kadın akademisyen bulunuyor; oran yüzde 50 erkek, yüzde 50 kadın seviyesine neredeyse çok yakın. Öğretim görevlisi kadrolarında devlet üniversiteleri yüzde 60 erkek, yüzde 40 kadın oranını tuttururken vakıf üniversitelerinde bu seviyedeki kadın oranı yüzde 58,9 olarak görülüyor.

Araştırma görevlisi kadrolarında cinsiyet eşitliğinin sağlandığı görülüyor. Devlet üniversitelerindeki yüzde 50 erkek, yüzde 50 kadın oranına karşılık vakıf üniversitelerinde ise araştırma görevlilerinin yüzde 60’ı erkek, yüzde 40’ı kadın.

Kaynak: Türkiye’de Yükseköğretimde Cinsiyet Eşit(siz)liği 1984-2018

Nasıl Katkı Sağlarım Diye Düşünüyorsanız?

#dengenikoru hastagi ile paylaşımlara başlayın...

Firmalara ve iş dünyasına #dengenikoru ile sesini duyurabilirsin! Yapacağın sosyal medya paylaşımlarına #dengenikoru hastagine yer vererek farkındalık sağlamamıza destek olabilirsin.